
Dünyamızın dört bir yanında yükselen çelişkilerin, krizlerin ve çatışmaların ortasındayız. Kapitalist sistem, kendi iç çelişkileriyle boğuşurken, halkları derin bir yoksulluğa, eşitsizliğe ve yıkıma sürüklüyor. Emperyalizm ise tüm çıplaklığıyla saldırganlığını sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a yönelik saldırıları, bu küresel tablonun acı birer kanıtı. Bu koşullarda, ezilen ve sömürülen halkların önünde duran en temel soru şudur: Bu