Tag: israil

Ortadoğu’nun kanlı ve sisli coğrafyasında, emperyalizmin pençeleri altında bir kez daha İran’ın nükleer programı meselesi, bütün çıplaklığıyla karşımızda duruyor. Bu öyle basit bir teknik tartışma, birkaç uranyum zenginleştirme santrali meselesi değil. Bu, bizzat Ortadoğu’daki güç dengelerinin, sınıf mücadelelerinin ve uluslararası emperyalist tahakkümün bütünlüklü bir yansımasıdır.

Ortadoğu’nun kanlı ve sisli coğrafyasında, emperyalizmin pençeleri altında bir kez daha İran’ın nükleer programı meselesi, bütün çıplaklığıyla karşımızda duruyor. Bu öyle basit bir teknik tartışma, birkaç uranyum zenginleştirme santrali meselesi değil. Bu, bizzat Ortadoğu’daki güç dengelerinin, sınıf mücadelelerinin ve uluslararası emperyalist tahakkümün bütünlüklü bir yansımasıdır. Siyaset Sahnesinde Çatışan Çıkarlar: Bir Emperyalist Satranç Tahtası İran’ın nükleer

İran ile İsrail arasındaki gerilim, bir süredir Ortadoğu'nun kaynayan kazanıydı; patlaması an meselesiydi. Şimdi ise beklenen oldu, sahne bambaşka bir boyuta taşındı ve bölgedeki taşlar yerinden oynadı. Bu çatışma, basit bir "iki devletin kapışması" olmaktan çok öte, emperyalist politikaların, bölgesel hegemonya savaşlarının ve Siyonist işgalin derin izlerini taşıyan, karmaşık bir düğüm. Washington'dan Tel Aviv'e, Tahran'dan Riyad'a uzanan bu denklemi anlamak için, sadece bugüne bakmak yetmez; tarihin kirli sayfalarını karıştırmak, sınıf mücadelelerinin Ortadoğu'daki acımasız seyrini kavramak şart. Zira bu yangın, Filistin halkının kanı üzerine kurulu adaletsizliğin, emperyalizmin kanlı parmak izlerinin ve halkların kendi geleceklerini belirleme mücadelesinin ta kendisi. Bu yazı, söz konusu çatışmanın farklı katmanlarını, bölgesel ve küresel aktörlerin rollerini ve bu karmaşık denklemde halkların hangi konumda yer aldığını, tarihselci bir perspektifle ve devrimci bir bakış açısıyla çözümlemeyi hedeflemektedir.

İran ile İsrail arasındaki gerilim, bir süredir Ortadoğu’nun kaynayan kazanıydı; patlaması an meselesiydi. Şimdi ise beklenen oldu, sahne bambaşka bir boyuta taşındı ve bölgedeki taşlar yerinden oynadı. Bu çatışma, basit bir “iki devletin kapışması” olmaktan çok öte, emperyalist politikaların, bölgesel hegemonya savaşlarının ve Siyonist işgalin derin izlerini taşıyan, karmaşık bir düğüm. Washington’dan Tel Aviv’e, Tahran’dan