
Dünyamızın dört bir yanında yükselen çelişkilerin, krizlerin ve çatışmaların ortasındayız. Kapitalist sistem, kendi iç çelişkileriyle boğuşurken, halkları derin bir yoksulluğa, eşitsizliğe ve yıkıma sürüklüyor. Emperyalizm ise tüm çıplaklığıyla saldırganlığını sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a yönelik saldırıları, bu küresel tablonun acı birer kanıtı. Bu koşullarda, ezilen ve sömürülen halkların önünde duran en temel soru şudur: Bu

Dünyayı Anlamak ve Değiştirmek Kapitalist düzenin çarkları arasında ezilen, gelecek kaygısıyla boğuşan Türkiye işçisi ve öğrencisi! Sabahın köründe servis beklerken, vizelere yetişmeye çalışırken, elinde kalan üç kuruşla ay sonunu getirme derdine düşerken, hiç düşündün mü, neden bu haldeyiz? Neden bu kadar çok çalışıp bu kadar az kazanıyoruz? Neden iyi bir eğitim almanın bile geleceğimizi garanti